Hoşgörülü Nasıl Olunur ? Hoş görülü insanlar hayatımızda oldukça mutlu oluyoruz peki hoş görü nedir, nasıl hoşgörülü olunur buyrun birlikte bakalım. Hoşgörü sahibi olmak demek her şeyi kabul eden biraz da nihilist anlama kaçarak kendini olay ve olgulardan çeken kimse demek değildir. Bunu söyleyerek söze başlamamızın nedeni, zaten olması yapısal olarak zor olan bir karakter özelliğinin, yanlış anlaşılıp kötü reklamının yapılmamasıdır.
Hoşgörünün boyun eğmek demek olmadığının yanında, büyüklük taslamak olmadığını da belirtelim.
Hoşgörülü olmanın ilk ve en büyük adımı empati kurma yeteneğine sahip olmaktır. Bu kazanılabilen bir yetenektir ve özetle kendini bir başkasının yerine koyup onu anlayabilmek anlamı taşır. Yani buradan anlayışlı olma durumunu da işin içine katmış oluyoruz.
Hoşgörülü olmak için başka bir insan ya da gruptan gelen bir uyaranın (belki de kendinizdengelen) sizde oluşturduğu öfke, kızgınlık,kıskançlık, aşağılama duygularının yol açtığı davranışlarınızı önüne geçmeniz gerekmektedir. Bunun için öfke kontrol yöntemlerini öğrenebilirsiniz.
Ayrıca bencil kişilik yapısının ya da psikopat diye tabir edilen, dünyanın merkezine kendini koyma hallerinin hoşgörü önünde çok büyük engeller olduğunu da unutmamak gerekir. İnsan bu özellikleri belli düzeylerde taşımakla beraber kontrol edebilme becerisini geliştirdiği düzeyde hoşgörülü olur.
Bir şeye karşı hoşgörülü olmak, başka biri ya da bir şeylerin aleyhine durumlar oluşturabilir, onlara zarar verebilir. Bu yüzden hoşgörülü olmak için adaletli ve ileri görüşlü de olmak gerekir. Bunları olabilmekse sistematik bir öğrenme ile değil, genelde hayat tecrübeleriyle kazanılır.
Yine empatiyle alakalı olmakla birlikte başkalarının isteklerini anlayabilmek de hoşgörü için önemli bir altyapı unsurudur. Bunu niyet okumayla karıştırmamak gerekir. Yanlış tahminlere mahal vermemek için asgari düzeyde tahminler yapmakta fayda var.
Tölerans kavramı da kilit bir kavram. İlişkilerde tölerans ayarını fazla kaçırmadan kurmak hoşgörü sahibi olmanın özeliklerinden biridir.
Karşı tarafın bilgi düzeyi konuyla alakalı sizle aynı olmayabilir. Bunun farkında olmasa bile konuyu kişiselleştirmeden çözüm yolları aramak ve aşağılayıcı olmamak gerekir.
Ayrıca demografik özellikler, alışkanlıklar, çevre, aile,kültür vb. faktörlerin bireyin davranış modellerini etkilediğini hesaba katarak tepki vermek gerekiyor.
Özetle anlayabilmek hoşgörü için altın yoldur. Anlayabilmek içinse sevgi neredeyse şarttır. İnsanları sevmeye kendinizden başlayın.
“Yaratılanı sev yaratandan ötürü”
Mevlana
bence yazan kişi çok güzel yazmış