Biyokimyager Nasıl Olunur ? Gazetelerin web sayfalarında sıklıkla çıkan geleceğin meslekleri konulu yazılarda bolca karşılaştığımız bir meslek türü olan biyokimyagerlik adından da anlaşılacağı üzere biyoloji ve kimyayı bir araya getirerek işleri daha da zorlaştırmayı amaçlayan bir bilim dalının uzmanlığı.
Biyokimya; biyolojik sistemlerin organizasyon ve fonksiyonlarını moleküler düzeyde inceleyen bir bilim dalı ve pek çok bilim dalı ile yakından ilişkili. Biyokimya bitki, hayvan ve mikroorganizma biçimindeki bütün canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceliyor. Dolayısıyla proteinlerin, karbonhidratların, lipitlerin, nükleik asitlerin ve diğer biyomoleküllerin yapısı, fonksiyonları ve etkileşimleri ile ilgileniyor. Oldukça karışık görünüyor ancak eğitiminde ve meslekte bolca uygulama olanağı bulunması bazıları için bu işin severek yapılmasını sağlayabilir.
Tıp fakülteleri, diş hekimliği, moleküler biyoloji ve genetik gibi bölümlerde ders olarak okutulan ve öğrencilerin kabusu olarak nitelenen biyokimya ülkemizde Ege ve Cumhuriyet Üniversitelerinde lisans ve yüksek lisans düzeylerinde okutulmakta. Mezunlarına tercih ettikleri opsiyonlara göre “biyokimyager” ve “biyoteknoloji ağırlıklı biyokimyager” deniyor.
Biyokimyager unvana sahip olan mezunlar gıda, ilaç, tıbbi ve kimyasal maddeler, tarım ilaçları, kozmetik ve deterjan sanayileri ve fermantasyon teknolojisine dayalı sanayi kollarında, üniversite, tıbbi, tarımsal ve çevre araştırma merkezlerinin rutin işlemler ve araştırma laboratuvarlarında çalışma fırsatını bulabiliyor.
Özellikle, içinde yaşadığımız teknoloji çağında kaynakların bir kısmının “sağlıklı bir çevrede sağlıklı bir yaşam süren birey hedefi”ne ayrılması bu mesleği gelecekte gözde bir meslek haline getirebilir. Özellikle Nobel bilim ödüllerinin büyük oranda biyokimya çalışmalarına verilmesi de bu durumu doğrular nitelikte. Bununla birlikte ülkemizde moleküler biyoloji ve genetik gibi bölümlerin çok yüksek puanlarla öğrenci almasına rağmen bu konuların hakettiği ilgiyi ve değeri görememesi ve kaynak yetersizlikleri mezunları ve mevcut öğrencileri hayal kırıklığına uğratıyor, bu durum benzer bölümlere de yansıyor. Bilimin hakettiği saygıyı ve ilgiyi gördüğü ve gen teknolojisindeki gelişmelere Türkiye’nin göz kırptığı bir dönemi yaşayabilirsek çok şey vaat eden bu mesleğin ilgi çekici olması kaçınılmaz. Yine de ben ideallerimin insanıyım diyorsanız ilgili üniversitelerin web sitelerini araştırmanızı öneririz.