Filozof Nasıl Olunur ? Filozofluk terimi bir kelime olarak profesyonel bir mesleği önermekle birlikte, boş zamanı çok olan ya da konuşurken özlü ifadeler kullanan kişiler için de meslekten bağımsız kullanılan bir ifadedir. Çoğu zaman kahvede zaman öldüren kişileri ya da okulu asıp bütün gün tembellik yapan kişileri taşlama amaçlı da kullanılabilmektedir. Filozoflar bizim toplumun gözünde; hep bir parça tembel, biraz cin fikir, işten kaçan, amiyane tabirle kedi Garfield formundadır. Misal, “Çocuklar Duymasın” dizisinde Mustafa Ali ismiyle oynayan karakter; işsiz olması, işsizliği yüceltmesi ve yaşamda dinginliği öven bir mizaç sergilemesi, üstelik kendisine soru soran veya laf çatmaya çalışan kişilere karşı ustaca verdiği cevaplar ile tam da bizim toplumun bilinçaltında resmedilen filozof örneğidir. Dünyaya Anadolu’dan ve Yunanistan’dan yayılan filozofluk konusunda Anadolu insanının konuya yaklaşımı ve kafasındaki filozof tanımı dünya da belki de bu terim ile ilgili en mantıklı yaklaşımı içermektedir.
Filozofluğun bir uğraş, meslek ve yaşam tarzı olarak eski İyon şehir devletlerinde Anadolu ve Yunanistan da ortaya çıktığı genel kabul görmektedir. Fakat felsefeyi sadece Yunan felsefesi ile sınırlamak doğu toplumlarına (Çin, Hint, İran) bu hususta haksızlık etmek ve batı merkezci dünya anlayışına hizmet etmek olacaktır. MÖ 624 – MÖ 546 tarihleri arasında yaşamış olan Milletli (yani Anadolulu) Thales dünyadaki ilk filozof olarak kabul edilmektedir. Thales’in ilk defa var olmak ve gerçeklik ile ilgili sorular sorduğu kabul edilmekle birlikte hakkındaki bilgiler Yunanlı tarih yazarı Heredot tarafından aktarılmaktadır. Thales’in ardılları, Anaksimenes ve Anaksimandros ile felsefe eski Yunan döneminde devam etmiştir.
Antik Yunan felsefesinde üç kişi çok önemli yer tutmuştur. Sokrates, öğrencisi Platon ve onun öğrencisi Arsitoteles. Platon’dan önce var olan felsefeciler varoluş ile ilgili materyalist felsefe ekseninde mantıksal çözümlemeler üretmektedirler. Örneğin ilk filozofların sordukları en temel soru varoluş ile ilgili olmuş ve tartışmalar, varlığın kökeni ile ilgili ateş, su, toprak ve havanın varlığın temeli olup olmadığı üzerinde yoğunlaşmıştır. Sokrates’in öğrencisi Platon, idealist felsefenin kurucusu kabul edilir ve bu anlamda felsefede önemli bir yer tutar. Platonun öğrencisi olan Aristoteles felsefe, fizik, gök bilimi, siyaset ve biyoloji ile ilgili eserler vermiştir. Ortaçağ Avrupa’sında Hristiyanlık inancı, Aristo’nun bir takım düşüncelerini katıksız kabul etmiş ve fanatik bir biçimde savunmuştur. 16. YY’ dan itibaren tüm entelektüel tartışmalarda kilisenin taraf olması ile aykırı seslerin ve bilim insanlarının talihsiz sonlar yaşamaları biraz da bu buluşmanın sonucudur. Bu yazının kapsamını aşan nice filozoflar dünyaya gelmiş ve insanlığın düşün dünyasında çığır açmış ve yön vermişlerdir. Misal 19 yüzyılda kapitalist toplumun eleştirisi ile Marx ve varoluş problemi hususundaki düşünceleri ile post modern yaşam tarzına ilham veren Nietzsche.
Nasıl filozof olunur meselesi ile ilgili ilk paragraftaki açıklamalara geri dönecek olursak eğer ilk gerekli şeyin insanın düşünmesi için gerekli olan boş zaman olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır. İnsanın filozof olmasının ilk kuralı aylak olma hakkına sahip olmasıdır. Eski Yunan topluluklarında felsefenin gelişmiş olmasının birincil açıklaması köle ekonomisini dayalı yaşam biçimidir. Şehir devletlerinde üretim ve gündelik işler için köleler çalıştırılır ve özgür insanlar ise onların emeği üzerinden yaşamını sürdürürdü. Köle ekonomisi ile yaşamak özgür insanlara, yaşamı düşünebilmeleri ve değişik konularda kendilerini geliştirebilmeleri açısından ciddi zaman kazandırmış ve böylece meşhur Yunan Felsefesi filizlenmiştir. Filozof olmanın ikinci kuralı ise kişilik yapısı olarak çatışmalı bir ruh haline sahip olmaktır belki de. Hiçbir şeyi merak etmeyen ve ruhunda çatışma hissetmeyen kişilerden filozof olmaz. Var oluşu ile ilgili tam bir dinginlik içinde ve genel kabuller ile yaşamaktan mutlu olan bir kişi sorular sormaz. İnsanın bir arayış içerisinde olması ve bu arayışını anlamlandırabilmesi ya da tanımlayabilmesi için gerekli boş vakite sahip olması bu iş için elzemdir. Tabi gündelik yaşamımızı ve toplumun genel kabullerini de unutmayalım. Öncelikle modern toplumda aylaklık olumlanan bir meziyet değildir, üstelik tüm semavi dinler çalışmayı öğütler ve aylaklığa mesafeli dururlar. İsmi felsefe ile özdeşlemiş Sokrates’ten bildiğimiz üzere filozof olmak istiyorsanız sorular sormaktan geri durmayın ve kendinize zaman ayırıp, günlük yaşamı, dünyayı, genel kabulleri, doğruları ve yanlışları, iyileri ve kötüleri düşünün. Eminim bir müddet sonra özlü sözleriniz ile etrafınızın ilgisini çekeceksiniz. Kim bilir 21. YY filozofu belki de sizsinizdir.
Bir de şunu ekleyelim; felsefe bölümlerinden mezun olmakla felsefeci olunur evet ama filozof olmak için bu yeterli olarak görülmemelidir.