Motive Nasıl Olunur ? Planlarımız, projelerimiz hayatımızın parçasıdır. Planlarımızı ve projelerimizi hayallerimizle besleriz. Ama bunları gerçekleştirmeye gelince işin rengi değişebilir. Kafamızda herşey şekillenir ve projemizi, planımızı yada hayallerimizi gerçekleştirmeye başladığımız anda bir duvara toslarız. İşte bu duvar motivasyonsuzluktur.
Çünkü genellikle hedeflerimizi, hayallerimizi, planlarımızı vs. dile getiririz ama onları gerçekleştirmek istediğimizde çeşitli bahanelerle kendimizi onlardan uzaklaştırırız. Zaman geçer hep aklımızın bir köşesinde onlar durur ve için için onlara ulaşmak istiyoruzdur ama ah bu motive olamama her şeyin bizden geri geri gitmesine sebep olur.Sonuç olarak ne olur hepimiz biliyoruz ki sonuç hep hiç olur. Hiç bir zaman ve hiç bir şekilde eğer kendimizi motive edemiyorsak başarıya ulaşamayız. Planlar, hayaller, projeler hepsi kenarda kalır ve zamanla günün şartları da değişeceği için kaybolurlar.
Peki, Nasıl Motive Olunur ?
Öncelikle amacınızı seçerken çok dikkatli olmanız gerekir. Her hayalimizi yada her amacımızı gerçekleştiremeyeceğimiz aşikardır. Birilerinin telkini ile ilerlemek yada bunu yapayım da bana yeter değildir, ne yaptığınızda size yeter onu bulmanız önemlidir. Yani amacınız kesinlikle yapabileceğiniz ve sizin belirlediğiniz birşey olmalıdır. Yapabileceğinize inanmadığınızda belirli bir süre sonra motive olamıyorum demeye başlarsınız. Hedefiniz net ve keskin olmalıdır tam olarak ne istediğinizi bilmeniz gerekir.
Motivasyon itici bir güçtür. Bir dilek bir hayal bir proje, bunların hiçbiri sizi harekete geçirebilecek kadar güçlü değildir ve zayıf bir arzudur. Amaçları ve hedefleri gerçekleştirmek için yalnızca güçlü bir arzu sizleri ileriye götürebilir. Hedefinize ulaşmak için neler yapacağınızı planlayın ve harekete oradan başlayın. Hareketinizi kısıtlayacak bir adımı planlarınız arasına koymayın.
Aynı anda birden fazla hedefinizi gerçekleştirmek için çalışmamalısınız. Çünkü, aynı adna bir çok işe odaklanmak tüm odaklandığımız işlerin başarısızlıkla sonuçlanması sonrasında bizi hedefimizden uzaklaştırır motivasyonumuzu düşürür. Bu sepele yapacağımız işleri sıraya koymalıyız. İlk önceliğimiz ne ise onunla ilgilenmeliyiz. Zaten ilk önceliğimizi gerçekleştirdiğimizde yeterli motivasyonu sağlayabildiğimizi farkederiz ve diğer işlerimizde peşi sıra çözülerek istediğimiz sonua yani hayallerimizin gerçekleşmesine doğru gider.
Duymuşsunuzdur, “Türk gibi başlamak” deyimini. Biz Türkler bir işe öyle güzel başlarız ki tüm enerjimizle var gücümüzle ilk başta tüm varımızı yoğumuzu ortaya koyarız. Tam 100 metre koşusunda yarışıyor gibiyizdir ne zaman 100 metreyi tamamlarsak orada nefes nefese kalırız. Tüm enerjimizi ilk başta harcamış oluruz ve başladığımız işi bitiremeyiz. Sonra klasik cümleler zaten ben neyi başarabildim ki , yapamıyorum, bende bu işi bırakmalıyım boşuna zaman kaybı uzar gider bu cümlelerimiz. İşte motivasyonsuzlukta ki en büyük hatalarımızdan biride budur. Bu yüzden hedeflerimize ulaşmayı bir 100 metre koşusu gibi değil bir maraton koşusu gibi düşünmemiz lazım. İşe başladıktan sonra maraton koşar gibi tempomuzu adım adım artırmamız gerekir. Tüm enerjimizi başta harcarsak motivasyonumuzda aynı hızla düşecektir. O yüzden enerjimizi adım adım artırarak kullanmalıyız ve sonuna kadar enerjimizi tüketmeden ilerlemeliyiz.
Hata yapmaktan korkmamalısınız. Hata yapmaktan korkarsanız hiçbir şey yapamazsınız. Mükemmel olmaya çalışmayın. Yaptığınızın işinde mükemmel olmasına gerek yok. Olması gerektiği kadar yapmalısınız. Hedefinize ulaşmak için daha farklı bir amacınız yok çünkü. Mükemmel yapmak enerjinizi düşürür ve hedefinize ulaşmanızı yavaşlatır belki de motivasyonunuzu tüketir bunu unutmamalısınız.
Çalışmayı ve dinlenmeyi birbirinden ayırmanız gerekir. Çalışırken sadece yaptığınıza odaklanmalısınız çalışırken sadece çalışmalı dikkatinizi dağıtan şeyleri ortamdan uzaklaştırmalısınız. Yoksa dinlenirken içiniz içinizi yer az çalıştım dikkatim dağıldı gibi düşünceler içinizi kemirir ve motivasyonunuzu düşürür.
Ufak ufak amacınıza ulaştığınızı hissettiğinizde kendinizi ödüllendirmelisiniz. Mesela, belirli bir süreliğine çalışma süresini biraz azaltıp, dinlenme süresini artırabilirsiniz. Yada bir film ile kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Bu szin tercihinizde olacak ve motivasyonunuzu düşürmeyecek bir ödül olmalı.
Yorulduğunuzda yada sıkıldığınızda yani motivasyonunuzun düştüğünü hissetiğinizde Steve Jobs‘ın “Ayna Metodu” nu kullanabilirsiniz.
Nedir “Ayna Metodu” ? Aynanın karşısına geçin ve kendinize hedefinizi hatırlatın. Hedefe ulaşamadığınızda seni nelerin beklediğini aynı şekilde hedefe ulaştığında seni nelerin beklediğini tekrar düşün. Aşama aşama ilerlemişsin, bi anda kendini bırakırsan neleri kaybedeceksin onu düşün. Aynada kendinizle konuşun ve başarabileceğinizi tekrar tekrar kendinize söyleyin.
Bugün biterken yarını planlayın. Bugün karşılaştığınız hatalarınızı, doğrularınızı ve hatalarına karşı yapılabilecek önlemleri yarın ki planınıza dahil edin. İlerde çözerim dediğiniz hatalarınız sonra karşınıza daha büyüyerek gelir. Burada bir atasözümüzle örneklendirmek gerekirse yılanın başını küçükken ezin sonraya bırakmayın.