Roman Yazarı Nasıl Olunur ?

Roman Yazarı Nasıl Olunur ? Kimi zaman çok satan, kimi zaman az ama öz bir satış kitlesine sahip ya da sadece kendiyle paylaşan…Nasıl yazıyor, ne yazıyor,kimin ya da ne için yazıyor fark etmeksizin yazar olmak özel bir şey bu hayatta. Hani derler ya söz uçar yazı kalır diye(Bir de kalem kılıçtan keskindir lafı var değil mi) o kadar da kalıcı bir şeyler bırakabildiğiniz bir uğraş veya meslek yazarlık…

Yazarlığın elbette birçok çeşidi olmakla birlikte, biz bu yazımızda roman yazarı nasıl olunur bunu kaleme alalım.

Roman yazmak için bahçedeki limon ağacına, koyu kıvamlı kahveye, kalın çerçeveli gözlüğe ihtiyacınız yok. Ama bir takım objeler sizin daha iyi yazmanızı sağlayabilir. Bu objeler doğal olarak kişiden kişiye değişmektedir.

Özellikle roman yazarı olmak için bir okul yoktur. Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden dersler almak ufkunuzu genişletebilir, romanın dilini anlayabilmeniz için sizlere bir bakış açısı kazandırabilir elbette ama, asıl önemli olan sizin hayal gücünüz ve yazabilme performans ve yeteneğinizdir.

Roman yazmak için öncelikle konuyu kafamızda belli bir miktarda netleştirmek önemlidir. Kurgunun yapılması diğer türlere göre kimilerince kolay, kimilerince zordur ama ana hatlarıyla bir projeyi belirlemezsek, sonra geriye dönüş romanda daha zordur.

Kafanız karışmasın, aslında kalemi elinize alıp bir şeyler yazma alıştırmaları yaparsanız daha iyi anlarsınız.

Roman yazarını diğerlerinden ayıran bir özellik ise, roman yazarı olmak için feda edilen bir takım şeylerdir. Örneğin sosyal yaşam gibi. Roman yazarlarının çoğu zaman kendilerini dış dünyaya kapatıp yazılar çıkarabildiklerini duymuşsunuzdur. Bu biraz da zamanınızın olup olmamasıyla alakalı.

Neyse, diyelim ki zamanı, ortamı ve konuyu belirlediniz. Peki bu bir roman yazmak için yeterli mi? Elbette hayır, bir kere romandaki iniş çıkışları, romanın bağırdığı ya da fısıldadığı yerleri iyi kuramazsanız-ki bu hem bilgi hem de yetenek gerektirir- eseriniz berbat olabilir.

Üstelik çoğu roman yazarı gibi hikayenin içine girmeniz, karakterleri hissetmeniz gerekmekte. Sabah akşam aklınızda romandaki dünya ve karakterlerle, onların bakış açılarıyla beraber yaşamalısınız. Tabi davranışlarınıza bunları yansıtırsanız size deli derler, bunu yapmayınJ Ama sağlam karakterleri olmayan, belli karakterlerin derinliği olmayan romanlar çoğu zaman basılmaz bile. Bunun yanında kendi hayatınızdan romana bir şeyler katmak hikayenin inandırıcılığının yanı sıra, daha derinlikli yazabilmenizi sağlayacaktır.

Her sanat eserinde olduğu gibi tarz çok önemli. Birkaç denemeyle tarzınızı belirleyin. Bunun için çevrenizdekilere yazdıklarınızı okutup tepkilere de bakabilirsiniz. Ancak unutmayın ki kimsenin beğenmediği bir tarz bir gün en çarpıcı tarz da olabilir. O yüzden kimsei beğendirmeye çalışmadan yazın. Nasıl bir dil kullanacağınız, olguları, olayları, bakış açılarını nasıl vereceğinizi belirleyip, bu tarzınızı sürdürürseniz çok daha kalıcı olacaktır.

Roman daha detaycı olduğu için oldukça etkin araştırma gerektirir. Oturduğunuz yerden sadece kafanızın içindekilerle roman yazmak neredeyse imkansızdır. Gezmek görmek, araştırmak incelemek gibi zorunluluklar karşınıza çıkabilir.

Çok okumak: Çok ama farklı tarzlardan okumak sizi ve hayal dünyanızı zenginleştirmeye yardımcı olur.

Ayrıca kurşun kalemle mi dizüstü bilgisayarla mı daha iyi yazıyorsunuz, nerede daha iyi yazıyorsunuz bunları tespit ederseniz, mümkün olduğunca bunları gerçekleştirebilirseniz iyi işler çıkarabilirsiniz. Tabi bunlar teknik konular.

Okutacak birileri ise çok önemli. Kim olursa olsun birileri yazdıklarınız bitmeden okusun. Eğer edebiyatla haşır neşir tanıdıklarınız varsa müsveddelerinizi onlara göstermelisiniz, çekinmeyin.

Romanı bitirdiğinizi düşündüğünüz anda geri dönüp gereksiz noktaları çıkarın, başından sonuna bir bütün olan romanda bütünlüğü bozan şeyler kalmamalı, ama romandaki bütün sorulara cevap vermek zorunda da değilsiniz elbette.

Roman yazarı olmak, aslında en basit bir tabirle bu bütünlükte kalıp son noktayı da koyabilmek demektir. Roman bittikten sonra gerisi teferruattır. Yayıncılar kabul eder etmez, önemli değil, artık bir romanınız vardır.

Bu yazıyı ancak bu kadar kısaltabildik, dolayısıyla her şeyden de bahsedemedik, örneğin roman yazarlarının hikayeleri gibi. Bizce önemli olan kendiniz ve kendi hikayeniz. Başarılar…

Not: Roman yazmak sonuçta bir sanat, dolayısıyla sanatçıların görüşleri kadar işin teknik kısımlarıyla ilgili bilgi ve ipuçları da işe yarayabilir.